Çarşamba, Mart 14, 2007

# YE 20 ÇULLAMA (ÇALKAMA)


Ben Kıbrıs'lı olduğum için ot yemeklerini fazlaca bilmiyorum.Ama öğrenmeye çalışıyorum.Bu tarifi hazırlarken İzmir'li arkadaşım Aslı 'dan oldukça yardım aldım.Kendisine buradan teşekkür ediyorum."Aslı'cığım sen olmasaydın bu tarif burada yer almayacaktı.Ellerine Sağlık canım arkadaşım".
Malzemeler:
  • 3 yumurta
  • 1 çay bardağı kadar sıvıyağ
  • aldığı kadar un (boza kıvamında olacak)
  • tuz, pul biber, karabiber
  • 250-300 gr. kadar beyaz peynir
  • 2 bardak su
  • 1 paket kabartma tozu
  • karışık kavurmalık ot çeşitleri (gelincik, dağ pırasası, ısırganotu, radika, labada, ebegümeci)

Yapılışı:

  • İlk olarak otlarımızı güzelce yıkıyoruz.
  • Küçük küçük doğruyoruz.
  • Daha sonra tüm malzemeleri sırasıyla ekleyerek boza kıvamında bir karışım hazırlıyoruz.
  • Yağlanmış tepsiye döküp 180-200 derece fırında 45-50 dakika kadar pişiriyoruz.
  • Üzeri ve altı kontrol edilerek kızarınca fırından çıkarıyoruz.
  • Ilınınca kesip sarımsaklı yoğurt ile veya sade olarak servis yapıyoruz.
  • Afiyet olsun!

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Hülya'cım öyle güzel görünüyorki, bayılırım bu tür otlara, bende bulsam hemen deneyeceğim, ellerine sağlık,kolaylıklar..

Aybike Ceylan dedi ki...

Hulya'cim sen bu gunlerede otlara fazla mi sardin bana mi oyle geliyor:)) Saka saka, ellerine saglik, hem kaloriside yok, ne kadar guzel keske hep bunlardan yiyebilsek. Ben burada da bir dolu ot goruyorum ama cogunu tanimiyorum, annemler gelince bilirlerse onlarla yapariz. Cok opuyorum canim arkadasim

HULYA dedi ki...

Ebru'cuğum,
Kavurmalık her türlü otla deneyebilirsin canım.Ispanak, pazı pırasa bile olur.Bence mutlaka dene.Çok değişik bir lezzet.Sevgiler

HULYA dedi ki...

Aybike'ciğim,
Eh! ne de olsa ot ye (?) etkinliğine katıldım o günden beri ot yiyoruz ailece.Ben birçoğunu öğrendim İzmir'de sana da öğretirim gelince inşallah.Kendine iyi bak canım.Öpüyorum

Adsız dedi ki...

Merhaba bu ayin etkenligine katildiginiz icin cok tesekur ediyorum super bir secim ellerinize saglik..

Tijen dedi ki...

Sevgili Hülya,
Çalkamayla karşılaştığıma çok sevindim. Ben de Milaslı pazarcı kadınlardan öğrenmiştim çalkamayı. Onlar hamuru sadece un ve suyla yapıyor, dibine biraz daha koyuca, üzerine ise suluca hamur hazırlıyorlardı. Yıllar geçti üzerinden, o günlere döndüm ne güzel.
Tijen